Mekke sokaklarında yürürken attığımız her adımda sizle beraber o sokaklarda yürüyen Gökyüzünde yıldızlar gibi olan Peygamber efendimiz sav in arkadaşlarını hiç düşündünüz mü? 

Belki onların ayak izlerinin olduğu yere ayak bastınız. Belki onların Allah'u Ekber demek için gizlendiği yerde siz rahatlıkla yürüdünüz! 

Hep belki ama şu kesinki; aynı gök kubbenin altında, aynı Kâbe'nin avlusunda, aynı Hira'nın eteğinde, aynı Sevr'in yamacında, aynı Zemzem'in tadında, aynı Safa ve Merve'nin yolunda, aynı Arafat'in Cebeli Rahmesinde, aynı Müzdelife'nin vakfesinde, aynı cemaratin taşında hep birlikte idiniz, hep beraber idiniz.

 Sokağında elinden ve belinden sıkıca sarılmış, iplerin uçları çocuklara verilmiş Bilal(r.a) Mekke'de orada idi.
 Rahman suresini Mekke çarşısında gür sesiyle okuyan ve bayılana kadar dövülen Abdullah bin Mesut orada idi. 
Şerefsiz bir yüze (Ebu Cehil), tükürerek şerefli tükürüğüyle imanın zirvesini bizlere şehitlik ile gösteren,iki azgın deveye her bir ayağından bağlanarak Mekke sokaklarında param parça olunan Sümeyye (r.a) orada idi. 
Kim yeğenim Muhammed'e (sav) sataşan diyerek av kıyafeti ile Kâbe ye gelen Kâbe kapısında küfrün babası Ebu Cehil'i döven Hz Hamza orada idi.

 12 yaşında gözü yaşlı bir şekilde "Baba, baba" diyerek Mekke semalarını inleten babasının üzerine müşrik Ukbe b. Muayt tarafından konulan 100 kg'lık deve işkembesini iten "korkma kızım Allah babanı davasında haklı kılacaktır" diyen Sultanlar sultanı babasının kızı Hz Fatıma (r.a.h) orada idi. 

Dünya'da iken Allah'ın selamına nail olmuş, Cennet kefeni giymiş, sevgi, saygı, sadakat, vefa, fedakarlık, temiz ve asalet timsali Hz Hatice Vâlidemiz orada idi. 

Daha niceleri. 

İnsanlığın atası Hz Adem (a.s) Mekke'de idi.
 Hz Havva Mekke'de idi. 

Halilurrahman İbrahim (a.s) Mekke'de idi. 
Pak nesil Hz İsmail (a.s) ve tevekkül abidesi Hz Hacer (r.a.h) Mekke'de idi.

 Ve Kâbe Mekke'de..

Kendi kendimize soralım biz neredeyiz.

Bahattin Akyön